Unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek... Göçer Türkmenlerde hayvancılık en önemli geçim kaynağıdır. Hayvanlar doğanın saygın varlıklarıdır. Türkmenler at, koyun, keçi ve deve ile birlikte yaşar ve onların beslenme ve barınmasına büyük özen gösterirler. Emirdağ'a yerleşen Türkmen Yörükanı oymakları geç yerleşen oymaklardır. Bu Türkmenler kendi göçer kültürlerini uzun süre devam ettirmişlerdir. İletişim araçlarının artması ve göç (Avrupa ve yurtiçine) nedeniyle hızlı bir şekilde kültür erezyonuna uğramışlar ve doğal olarak zamana ayak uydurmuşlardır. Yapılması gereken bu kültürün kaybolmaması için kayıt altına alınmasıdır. Biz burada Yörük-Türkmen kültürünün sadece davar (koyun-keçi) sürülerine takılan çan ve zilleri inceleyelim.
Çan hayvanların hareketlerinin kontrol edilmesini, hayvanların sahibinin bilinmesini sağlar. Emirdağ'da çan satanlar çanları sergiler, alıcı sürü sahipleri de çanların seslerini dinleyerek kendi çanlarına uyanları alırlar. Çanları o kadar hassas incelerler ki hayvancılıktan anlamayan insanlar merakla ne yapıyor bunlar diye bakarlar. Çanların uyumlu seçilmesi için kulaklarına yaklaştırıp sesleri dinlerler. Buna çan akortlama (çan uyumu) denir. Her sürü karanlıkta bile geçerken kimin sürüsü olduğu çan akordu ve çan seslerinden tanınır. Çan sesi Türkmenlere zevk verecek şekilde uyumlu olur. Akordu bozuk olan sürü çanları fazla zevk vermez Türkmen'e. Çanlar büyükten küçüğe sıralı takılır. Keçi ve koyuna takılan çanlar bellidir. Keçi çanı koyuna, koyun çanı keçiye takılmaz. Şimdi bu çanları sırası ile tanıtalım.A-Koyuna takılan çanlar:
1-Çene
2-Kaba yedek
3-Buçuklu
4-İnce buçuklu
5-İnce yedek
Keçiye takılan çanlar.
1-Kaba (erkeçlere takılır,15 günde değiştirilir.)
2-Kaba altı
3-Kekeç
4-Armudiye
5-Cura
6-Zil
Kuzuya takılan çanlar.
1-Tıkırdak
2-Gılgili
Kaba ve Kaba altı Erkeçlere takılır. Onbeş günde değiştirilir. Bunun Sebebi çanlar çok büyük olduğu için hayvan yerdeki küçük otlara ulaşamaz. Bu nedenle yüksek otlarla karnını doyurmaya çalışır. Eğer uzun süreli takılırsa hayvan iyi beslenemediği için zayıf düşer. Artık günümüzde çan satanlar azalmış, akort (çan uyumu) önemini kaybetmiştir. Bunun nedeni de günümüzde koyun ve keçi sadece ticari mal olarak görülmesidir.
Halil Rifat AYDEMİR
Çan hayvanların hareketlerinin kontrol edilmesini, hayvanların sahibinin bilinmesini sağlar. Emirdağ'da çan satanlar çanları sergiler, alıcı sürü sahipleri de çanların seslerini dinleyerek kendi çanlarına uyanları alırlar. Çanları o kadar hassas incelerler ki hayvancılıktan anlamayan insanlar merakla ne yapıyor bunlar diye bakarlar. Çanların uyumlu seçilmesi için kulaklarına yaklaştırıp sesleri dinlerler. Buna çan akortlama (çan uyumu) denir. Her sürü karanlıkta bile geçerken kimin sürüsü olduğu çan akordu ve çan seslerinden tanınır. Çan sesi Türkmenlere zevk verecek şekilde uyumlu olur. Akordu bozuk olan sürü çanları fazla zevk vermez Türkmen'e. Çanlar büyükten küçüğe sıralı takılır. Keçi ve koyuna takılan çanlar bellidir. Keçi çanı koyuna, koyun çanı keçiye takılmaz. Şimdi bu çanları sırası ile tanıtalım.A-Koyuna takılan çanlar:
1-Çene
2-Kaba yedek
3-Buçuklu
4-İnce buçuklu
5-İnce yedek
Keçiye takılan çanlar.
1-Kaba (erkeçlere takılır,15 günde değiştirilir.)
2-Kaba altı
3-Kekeç
4-Armudiye
5-Cura
6-Zil
Kuzuya takılan çanlar.
1-Tıkırdak
2-Gılgili
Kaba ve Kaba altı Erkeçlere takılır. Onbeş günde değiştirilir. Bunun Sebebi çanlar çok büyük olduğu için hayvan yerdeki küçük otlara ulaşamaz. Bu nedenle yüksek otlarla karnını doyurmaya çalışır. Eğer uzun süreli takılırsa hayvan iyi beslenemediği için zayıf düşer. Artık günümüzde çan satanlar azalmış, akort (çan uyumu) önemini kaybetmiştir. Bunun nedeni de günümüzde koyun ve keçi sadece ticari mal olarak görülmesidir.
Halil Rifat AYDEMİR
0 yorum:
Yapılan yorumun sorumluluğu tamamen yorum yapana aittir.