Emirdağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Emirdağ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

12 Ocak 2017 Perşembe

Mertlik!

Mertlik!

tez koyu
Akşamın ığırcık karanlığında Çatallı'nın gedikten süzülen karartı, kimselere görünmeden, köpekleri uyandırmadan süzülüp vardı, Deveci'nin Hasanali'nin damın ardına. Yerden orta boy bir taş alıp attı damın üstüne. Az biraz sonra; "kim o?" diye bir ses duyunca.. "Benim emmi" dedi, "Çatallı'dan feşmekan kişinin oğlu". Buyur ettiler içeri, pecenin sağ yanına buyur ettiler altına bir minder, selam alıp selam verdiler, açlığını susuzluğunu sordular ilkin, hal hatır ettiler dereden tepeden. Sonra, "buyur yeğenim" dedi Hasanali: "hizmetin nedir?" "Emmi!" dedi genç oglan, "sana Çatallı'dan Tilki Ali'nin selamı var, biliyorsun kız kaçırdı, dağda daşta dolanıp durur, kızın ailesi akraba taalukatı peşinde. Buldukları yerde vuracaklarını söylüyorlar, biliyon Tilki Ali emmim fakir adam, tek kırma tüfeğinen de düşman elinden kurtulunmaz. Ali emmim selam etti, senin mavizeri istedi, beş on bağ da fişek versin, Çatall'nın ileri gelenleri kız tarafı ile arayı bulunca mavzerini geri yollarım. Durum bundan bundan ibaret" deyip sözünü bitirdi. Hasanali; hiç düşünmeden, duraksamadan hanımına seslendi: "Gıız,," dedi, "Git samanlıktan mavzeri çıkart, fişek de al, bir peşkire sar, ver oğlanın eline. Haydi oğlum güle güle git, selam Tilki Ali'ye. Bugünlerde gecer, üzmesin datlı canını." Aradan zaman geçti, Tilki Ali'nin işleri düzeldi, dağda daşta kaçaklıktan gurtuldu, Gencoğlanı çağırdı gene, "gel oğlum" dedi, al bu mavzeri, fişekleri, Hasanali emmine götür, ver, De ki: Tilkli Ali emmimin selamı var, sağolsun dedi, emme,, ''mavzer vermeyinen dost olduğumuzu sanmasın, gene denk getirdiğim yerde vurmazsam anamavradım olsun. Emme sakin unutma bu dediğimi aynısıyla söyle." Gençoğlan korka korka vardı Hasanali'nin evine, teslim etti emanetini, "Hasanali emmi, Ali emmim selam etti, sağolsun dedi" diyerek de sözünü bitirdi. Hasanali: "Oglum başka bir şey demedi mi Ali emmin?" Korka korka , tane tane soyledi Tilkiali'nin sözlerini; "söyle Hasanali'ye, mavzer vermeyinen dost olduğumuzu sanmasin, denk geldiğimi yerde vurmazsam anamavaradım olsun dedi emmi" diyerekten sözünü bitirdi. Hasanali gülümsedi; "Hah işte böyle yeğenim, elçiye zeval olmaz" dedi. "Sen de Ali emmine söyle: mavzer vermeyinen onu affettiğimi sanmasın.. dar gününde adam vurmak mertlik olmazdı, onu düşmanının eline bırakmak olmazdı, çünkü onu ben vuracağım, ölümü el elinden olmayacak, benim elimden olacak."Sonra ne mi olmuş? Hic bir şey olmamış. Ne Tilki Ali Devecinin Hasanali'yi vurmuş, ne de Devecinin Hasanali Tilkiali'yi vurmuş. Ama yaşanmış olan bu olay bir "mertlik" ve "insanlik" dersi olarak bize miras kaldı. Dar gününde, zor gününde; değil dostuna, düşmanına bile merhametli olacaksın. Bu biz Tezli'lerin geninde olan bir asalet, güzellik, adalet anlayışı. İlk yazımda da dediğim gibi: Biz asi, asil, adil bir köyün mirascılarıyız. Gününüz güzel olsun.

11 Ocak 2017 Çarşamba

Tez Köyü Sözlük

Tez Köyü Sözlük

tez koyu
Köyümüzde kullanılan bazı kelimeler ve anlamları
Gelinbac ı= Yenge (Aynı zamanda evli veya yaşlı bayanlara saygı belirten bir ünvan) Ağa= Abi, Bibi= Hala, Böle= Teyze çocukları, Ananat= Üç dişle ekin toplama aracı, Yalak= Hayvanların su içtiği taş kab, Hatıl= Hayvanların su içmesi için çeşme ayaklarına yapılan su kabı Batma= Ahırlarda hayvanların yem yediği yer. Namazlağa, Namazlık=Seccade (Üzerinde namaz kılmak için yere srilen temiz bez) Güdül= Sapı ve boğaz kısmı kırılmış testi. Guş tırnağı=Bir çeşit yonca, İp burnu=Kuşburnu bitkisi Zerdali=Kaysıya verilen isim, Alma=Elma, Şıdıkma, Şirneme= Yaramazlı yapma, Velesbit=Bisiklet, Türkmen Cacığı=Kazandibi, Gangal=Büyük bir diken, Övendere= Kağnı veya çiftte kullanılan öküzlere yön vermeye yarayan ince uzun ağaç sopa, Takka=Şapka Geri= Kağnıya saman taşırken takılan çul Zelve= Öküzün boynunu kağnıdar kurtaramaması için sıkıştırma görevi gören ağaç parçası Gu a= Çeşmenin su akan bölümü.  Gatık=Yoğurt Deri Gatığı=Deride suyu süzülmüş yoğurt Bulama=Başak döneminde koyunların sütten çıkma döneminde elde edilen sütlün karıştıra karıştıra kaynatılması sonucu elde edilen yiyecek. Ağız=Yeni yavrulayan hayvanın ilk haftaki sütünden elde edilen yiyecek. Çebiç= Dişi keçi yavrusu Şişek= Bir yaşındaki koç, koyun. Mal= Sığır, Enik Kulağı= Madımak bitkisi. An= İki tarla arasındaki sınır. Delik= Pencere Çiten= Koyun ve kuzunun ova veya yaylada kalırken kapatıldığı ağaç ve çalılardan örülmüş avlu. Gön=Deri Kepenek= Çobanların içinde yatmak için kullandığı keçeden yapılmış bir giyecek. Istar= Halı ve kilim dokunurken kullanılan tezgah Kirkit= Kilim dokurken dokuma ipliğini sıkıştırmaya yarayan iki dişli  şekilde demir alet Dişgir: Kilim dokurken dokuma ipliğini daha sıkı ve düzgün hale getirmeye yarayan agaçtan yapılmış ucu tarak görünümlü L  şeklinde genellikle 15 dişli olan alet  Varangelen: Kilim dokurken ipleri öne ve arkaya getirmeye yarayan ağaç çubuk Bazı= Kilim dokurken dokunacak iplerin ve dokunan kilimin sarıldığı ağaç,  Istar tezgahının altında ve üstünde birer tane bulunur. Kücü ağacı: kilimin ipleri dizilirken sıralamayı sağlayan ağaç, Kücü ipi= Kücü ağacına dolanan ve dizilen iprenin sırasının şaşmamasını sağlayın iki katlı pamuk ip Dolaşık çubuğu= Bazıda iplerin dolaşmasını engelleyen agaç çubuk  Pani= Küçük köpek türleri. Çığra=Patika yol. Tomofil= Otomobil, minibüs, Kamyon, Traktör gibi  Motorlu araçlara verilen genel isim. Gaşak= Ahırda kuzuların koyunlardan ayrı tutulduğu bölüm Kör delik= Duvarlarda bulunan dışarıya açılmayan pencere Cıngıllı= Küçük kazan Tıngır= Büyükçe tava Saya=Bayanların giydiği kalınca giysi Siyi= Üç etek sayanın yan ve arka bölümü Golcağa =Sayanın kol bölümü Şiptik=Terlik Muallim=Öğretmen Meep takma=  Bir şeyi beğenmemek için bahane bulma Pelit, Mazı= Meşe palamudu Payam=Badem Tınas= Hasatta ekin saplarının belli bir çizgide toplanmış hali Pelte= Tırpanla biçilmiş ekinin yerde duruşu Pür=Ardıç ağacı Gılik=Ardıç ağacının meyvesi Calba= Sığır kuyruğu bitkisi Yakı Calbası =Yayla çayı Bobatça=Papatya Duzlağa= Hayvanların tuz ihtiyacını gidermek için üzerine tuz ekilen  yassı taş Asbap= Çamaşır Gıygılı= Tutacak bölümü papatya biçiminde girintili çıtıntılı olan tabak Harım= İki arsa arasına yapılan taş duvar  Köyümüzün tarihi çok eskilere dayanmakta bu nedenle köyümüze has bir çok kelimenin olduğunu düşünüyoruz şuan aklımıza gelenler bunlar.

6 Ocak 2017 Cuma

30 Aralık 2016 Cuma

Gelen Bulgurcu Bulgurcu

Gelen Bulgurcu Bulgurcu

Gelen Bulgurcu Bulgurcu

Kepeklinin güzleninde suyundan
Atası var yörüğünde soyundan
Emirdağ'ın en güzel de köyünden
Gelen bulgurcu bulgurcu

Damların üstünde durur
Rüzgar eser güneş görür
Bulguru en çok Tez’li bilir
Gelen bulgurcu bulgurcu

Çakmak daşı gibi durur
Her insana sağlık verir
Asya Avrupa’ya varır
Gelen bulgurcu bulgurcu

Sanki Tez köyünde doğmuş
Tokmağınan soku döğmüş
Gum ovasını özden sevmiş
Gelen bulgurcu bulgurcu

Bulgura bak bulgura
Bulgur elediği kalbura
İmanım yerse kaldıra
Gelen bulgurcu bulgurcu
Tez köyüne hatıram olsun

İmanım Halil
Tezli Geliyor Tezli

Tezli Geliyor Tezli

Tezli geliyor Tezli

Sinekli'den Yelli Bel'den
Tezli geliyor Tezli,
Açılmış karanfil gölden
Tezli geliyor Tezli

Şafakta çıkıyor yola
Tezden Afyon'a vermez mola
Bu da Dericinin Gadir m'ola
Tezli geliyor Tezli

Kavga gürültüler olmuş,
Hepsi gerilerde kalmış,
Kisbetli Bekir muhtar olmuş,
Tezli geliyor Tezli

Ataları destan yazar,
Yörüktür hep yaylada gezer,
Pehlivandır adı güzel,
Tezli geliyor Tezli

Yalan söylemez haram yemez,
Var olana yoktur demez,
Goh gıybeti hiç bilmez,
Tezli geliyor Tezli.

Gözü boldur gönlü hoştur,
Aklım ermez bu ne iştir,
Gızıl Göl'de at koşturur,
Tezli geliyor Tezli.

Boztepe'nin önü açık,
İmanım Halil hepten kaçık,
Apdı Vavsız yedi buçuk,
Tezli geliyor Tezli

İmanım Halil'den sevgiler selamlar. Eyvallah İmanım Eyvallah.